ORTAÇAĞ AVRUPASI’NDA VEBA SALGINI
- Ömer ŞANAL
- 24 Şub 2016
- 2 dakikada okunur

1347-1351 yılları arasında Avrupa’da büyük bir yıkıma neden olan ve Büyük Veba Salgını, Kara Veba veya Kara Ölüm diye adlandırılan bir veba salgınıdır. Yersinia Pestis adlı bir bakterinin sebep olduğu ve Asya’nın güney batısından yayılmaya başlayan salgın, Kıpçak ordusunun Kırım’da bir Ceneviz ticaret merkezini kuşatması esnasında şehre mancınıkla vebalı cesetleri atması sonucu 1347’de Avrupa’ya ulaşmıştır.

Etkisi 1800’lü yıllara kadar süren salgın, Avrupa nüfusunun yaklaşık üçte birinin ölümüne sebep olmuş ve Ortadoğu, Çin ve Hindistan da dahil olmak üzere yaklaşık 75 milyon insanın ölümüyle sonuçlanmıştır. Salgın sebebiyle sadece halktan değil soylulardan da önemli kişiler hayatlarını yitirmiştir. 1629-1631 İtalya Salgını, 1665-1666 Büyük Londra Salgını, 1679 Büyük Viyana Salgını, 1720-1722 Büyük Marsilya Salgını ve 1771 Moskova Salgını veba’nın Avrupa’da en yıkıcı olduğu dönemlerdir.
Veba hastalığı; fare, sıçan ve pireler tarafından taşınıp insanlara yayılır, kasıklarda şişmelere (bubo) neden olup ve deri altındaki kanamalar sebebiyle deri siyaha dönmektedir. İnsana geçen bakteriler kana karışarak diğer organlara yayılır. Veba, insanlarda üç şekilde görülür. Ortaçağ’da Avrupa’da en sık görülen Hıyarcık Vebası (Bubonik Veba) vücutta lenf bezlerinde ve organlarda şişkinliklere ve iltihaplanmaya sebep olur ve tedavi edilmediği takdirde tüm vücuda yayılır. Ölüm oranının en yüksek olduğu fakat en az görülen Akciğer Vebası’nda (Veba Pnömonisi) da bakterinin lenf sisteminden kana geçmesiyle

veya diğer hastalardan solunum yoluyla akciğerlere ulaşır ve nefes darlığı, solunum yetmezliği ve kanlı balgam görülür. Tedavi edilmeyen hastalarda birkaç gün içerisinde ölüme neden olan bu türde hastalık kişiden kişiye hava yoluyla bulaşır. Septisemik Veba’da ise bakteri kanda aşırı derecede çoğalır ve çok sayıda organı etkiler, ciltte ve organlarda kanamalara neden olarak dokuların ölümüne bağlı olarak siyahlaşma görülür. Kişilerde ateş, baş ve vücut ağrısı, halsizlik, titreme, bulantı ve kusma gibi belirtilerin görüldüğü hastalıkta antibiyotik tedavisi uygulanır. Hastalığın bulgularının ortaya çıkmasının ardından 18 saat içerisinde tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanmaktadır.
1315-1322 yılları arasında yaşanan büyük kıtlığın etkileri daha geçmeden Avrupa’da yeni bir felaket ortaya çıkmıştır. Hastalığın ortaya çıkış nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bir görüşe göre Tanrı’nın günahkar insanlara verdiği bir ceza olduğu, bir başka görüşe göre de Astronomik etmenlerdir fakat en çok inanılan sebep ise sıcak ve nemli kötü hava şartlarıdır.

Görüşler farklılık gösterse de herkes tarafından kabul edilen salgının Asya’dan başlayıp Avrupa’ya yayıldığıdır. Kış aylarında azaldığı görülen veba salgını yaz aylarında sıcaklığın ve nemin artmasıyla çoğalmıştır. Ayrıca veba Avrupa’nın kuzey ülkelerinde de çok fazla görülmemekle birlikte bu kuzey ülkelerinde de paniğe neden olmuştur. Veba hastalığı taşıdığı düşünülen birçok gemi Avrupa’nın limanlarına alınmamış ve tüm mürettebatı vebadan ölen gemiler açık denizlerde hayalet gemi olarak sürüklenmiştir.
Veba salgınında alınan önlemlerde hasta olan kişilerin bir yere kapatılması ve insanların başka ülkelere gitmeleri gibi tedbirler alınmış ve Avrupa’da ticaret de bu salgın sebebiyle fazlasıyla olumsuz yönde etkilenmiştir.
Sonuç olarak; Veba Salgını, ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasi hayatı derinden etkilemiş ve Avrupa’nın demografik haritasını değiştirmiştir. İnsanları güvensizlik ve korku anlamında psikolojik olarak etkileyen salgın ticareti ve dini uygulamaları durma noktasına getirmiştir. 19. Yüzyıla kadar etkileri devam eden salgından sonra Avrupa’nın birçok kentinde bu büyük yıkımın anıtları yapılmıştır.

Comments