KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU
- Ömer ŞANAL
- 10 Kas 2015
- 5 dakikada okunur
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, ülkemizde bulunan taşınır ve taşınmaz tüm kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve gelecek nesillere en uygun şekilde aktarılabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması, uygulanacak işlem ve faaliyetlerin belirlenmesi ve bu konuda sorumlu ve yetkililerin saptanmasını amaçlamaktadır. Tabiat varlıklarının ve insan emeğinin bir sonucu olan kültürel varlıkların korunması tüm dünyayı ilgilendiren insanlık tarihinin gelişim süreçleri açısından çok önemlidir.
Tüm ülkeler sosyal, kültürel ve ekonomik durumlarına göre sahip oldukları kültür ve tabiat varlıklarını korumak amacıyla kendi politikalarını belirler ve geliştirirler. Bu politikalarını oluştururlarken de tüm bu varlıkların korunması, iyileştirilmesi ve zarar verici fiil ve davranışların cezalandırılması esas önem verilen konulardır.
Kültür varlıkları; tarih öncesi ve tarih devirlerine ait din, kültür, bilim ve sanatla ilgili veya sosyal yaşama konu olan kültürel ve bilimsel açıdan özgün bir değeri olan yer üstü, yer altı ve su altındaki tüm taşınır ve taşınmaz varlıklardır. Taşınır kültür varlıkları, tarih öncesi ve tarih devirlerine ait kullanılmış olan bir silah, resim, heykel, el yazması kitap, dokuma ve mobilyalar gibi müzelere taşınabilen ve saklanan değerlerden oluşurken; kilise, antik tiyatro, çeşme, kale, hisar, tarihi konak gibi taşınması mümkün olmayan değerler ise taşınmaz kültür varlıklarıdır. Tüm bu taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları insan emeğinin bir ürünü olarak korunması gereken değerlerdir.
Tabiat varlıkları ise jeolojik, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait ender bulunan veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer altı, yer üstü ve su altındaki tabiat ile alakalı doğal güzellik değerleridir. Özellik gösteren ağaç ve ağaç toplulukları, yeraltı mağaraları, kaya sığınaklar korunması gereken tabiat varlıkları arasındadır.
Sit alanları, tabiat özellikleri ile korunması gerekli olan tarih öncesinden günümüze medeniyetlerin yaşadıkları, kendi devirlerinin sosyal, ekonomik ve mimari gibi birçok özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve alanlardır. Ören yerleri ise, tarih öncesinde yaşamış uygarlıklar tarafından günümüze kadar gelmiş kendine özgün özellikleri olan aynı zamanda tarihi, sanatsal, bilimsel, arkeolojik, sosyal veya teknik özelliklere sahip kısmen veya tamamen inşa edilmiş taş yapıların bulunduğu, günümüzde kırsal eğlence ve dinlence yeri ve turizm bölgesi olarak kullanılan alanlardır. Ören yerleri, insan emeğinin kültür ve tabiat varlıkları ile birleştiği yerler olup, bu özelliği ile sit alanlarından ayrılmakla birlikte sit alanlarındaki ören yerlerinin çevre düzenleme projesinin yapılması için koruma amaçlı imar planının bulunması gerekmektedir. Antik kentler, yer altı şehirleri, tapınaklar korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan ören yerleridir.
Koruma Amaçlı İmar Planı ile sit alanlarında taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve güzelliklerinin sürdürülebilmesi için yapılan geniş kapsamlı alan araştırması sonucu planlı yardımlar ile imara açılması, ulaşım ve dolaşım yolları ile çevre düzenlemesinin ve yenileme projelerinin yapılması ve her türlü iyileştirmelerin gerekli ölçekte yapılması sağlanmaktadır.
Çevre Düzenleme Projesi ile ören yerlerinin kendine özgün bir şekilde arkeolojisini koruyarak ziyarete açılması, tanıtımının yapılması, sorunlarının çözülmesi ve ihtiyaçlarının karşılanması sağlanmaktadır.
Sokak Sağlıklaştırma Proje ve Uygulamaları kentsel sit ve koruma alanlarındaki korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının bulunduğu yerlerin rölöve, restitüsyon, restorasyon ve kentsel tasarım projeleri ile gezilebilecek hale getirilmesidir.
Taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanlar, bunları en geç üç gün içinde köyde muhtara, mülki idare amirlerine veya müze müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar. Askeri ve yasak bölgede bulunanlar ise üst komutanlıklara bildirilmesi gerekmektedir. Muhtarlar ve mülki idare amirleri böyle bir durumda öncelikle bu varlıkların korunması için gerekli tüm tedbirleri alırlar. Muhtarlar aldıkları tedbirlerin ardından durumu aynı gün mülki idare amirlerine; mülki amirler ise on gün içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve en yakın müze müdürlüklerine bildirirler. Bakanlık ve müze müdürlükleri de en kısa zamanda yapılması gereken işlemleri yaparlar. Bulunan taşınır ve taşınmaz tüm kültür ve tabiat varlıkları devlet malı niteliği taşımaktadır.
Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19. Yüzyıla kadar yapılmış olan taşınmazlar veya bu tarihten sonra yapılmış fakat Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunması gerekli görülen taşınmazlar, sit alanlarındaki taşınmaz kültür varlıkları, zamanı önemli olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük ve önemli olaylara sahen olmuş yapılar ve alanlar ile Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kullanmış olduğu evler, mezarlıklar, resimli kayalar, höyükler, ören yerleri, kale ve hisarlar, kervansaraylar, hamamlar, medreseler, türbeler, köprüler, su yolları, mesafe taşları, dikili taşlar, tersaneler, saraylar, köşkler, konaklar, ibadethaneler, çeşmeler, darphaneler, şifahaneler, tekke ve zaviyeler, bedestenler, Kapalıçarşılar, bazilikalar, anıt ve duvar kalıntıları, manastırlar, mozaikler, peribacaları gibi taşınması mümkün olmayan değerler taşınmaz kültür varlıklarıdır. Tarihi mağaralar, kaya sığınakları, özellikli ağaç ve ağaç toplulukları ise taşınmaz tabiat varlıklarıdır.
Tüm bu taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve sit alanlarının tespiti Kültür ve Turizm Bakanlığının yetkilendirdiği kurullarca yapılır, Koruma Bölge Kurulu kararı ile tescil edilir ve bu alanlarda yapılması düşünülen inşaat ve tesisat işleri Koruma Kurullarının yetkisindedir. Bu durum taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması bakımından pek de yeterli değildir. Koruma Kurullarının kararlarına aykırı olarak taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarına herhangi bir işlem yapılamaz. Her kimin mülkiyetinde olursa olsun tüm taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması için tedbirlerin alınması veya aldırılması ve denetimin yapılması veya yaptırılması Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. Tüm bu varlıkların sahipleri sahip oldukları değerlerin bakım ve onarımları için bakanlıktan izin alır ve üstlenirler. Bakanlık ise bu nokta bu varlıkların bakım ve onarımı için yardım yapmak zorunda veya sahiplerince yapılmıyor ise bakanlık tarafından yapılması zorunludur. Kültür ve tabiat varlıklarının sahipleri yetkili kurumlarca yapılması gereken her türlü denetim ve incelemelerin icra edilmesine kolaylık sağlamak mecburiyetinde olmakla birlikte görevliler de varlık sahiplerinin aile mahremiyetlerini ihlal edemezler.
Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni olmadan hiçbir tüzel ve gerçek kişilere satılamaz ve hibe edilemezler fakat koruma bölge kurullarının belirlediği fonksiyonlar çerçevesinde kamulaştırılabilirler. Bu maddeler kültür ve tabiat varlıklarının korunması açısından birbiriyle çakışmaktadır.
Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu alanlara ruhsatsız herhangi bir inşaatın yapılması yasak olmakla birlikte bu alanların sit olarak ilan edilmesi bu alanda yapılacak tüm projeleri durdurur. Sit alanlarında hiçbir plan ve proje yapılamaz.
Jeolojik, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait jeolojik, sanatsal, antropolojik ve arkeolojik açılarda tarihi belge değeri taşıyan, belirli özelliklere sahip, tek, tarihi ve ait oldukları dönemin özelliklerini yansıtan her türlü kültür ve tabiat varlıkları korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarıdır. Her çeşit fosiller, iskeletler, her türlü aletler, kap ve kacaklar, heykeller, tabletler, resimler, silahlar, cam ve süs eşyaları, yüzükler ve bilezikler, mücevherler, yazılı belgeler, kitaplar, tablolar, madalyalar, her türlü eşyalar, etnografik nitelikteki kültür varlıkları, Milli Mücadele, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve Mustafa Kemal ATATÜRK’e ait tüm tarihi değer taşıyan belge ve eşyalar taşınır kültür ve tabiat varlıklarından bazılarıdır.
Korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları devlet malı niteliğindedir ve bunların devlet elinde ve müzelerde bulundurulması ve korunması devlete aittir. Gerçek ve tüzel kişilerin elinde bulunan taşınır varlıklar bedeli ödenmek koşuluyla Bakanlık tarafından satın alınabilir. Taşınır kültür ve tabiat varlıkları Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bilimsel olarak incelenir, tasnif ve tescil edilir, ardından usulüne uygun olarak müzelere yerleştirilir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarından oluşan koleksiyonlarla müze kurmakla görevlidir. Yurtdışına çıkarılması yasak olan yurtiçinde korunması gereken taşınır kültür ve tabiat varlıkları gideceği ülke tarafından uğrayabileceği her türlü zarara karşı teminat altına alınması şartıyla Kültür Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile geçici olarak sergilenebilir ve ardından tekrar geri getirilir.
Taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını meydana çıkarmak için yapılacak araştırma, kazı ve sondaj çalışmaları sadece Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle gerçekleştirilir. Bakanlığın izniyle Türk heyetlerin yapmış olduğu bu çalışmalara bakanlık adına yetkili bir uzman, yabancı heyetlerce yapılan çalışmalara ise bakanlık uzmanlarından bir veya birkaç temsilci katılır. Meydana çıkan taşınır varlıklar bakanlığın göstermiş olduğu müzelere yerleştirilirler. Kanuna aykırı olarak yapılan kazı, sondaj ve araştırmalar bakanlık tarafından durdurulur.
Define aramak isteyenlere, Kültür ve Turizm Bakanlığınca define arama ruhsatnamesi verilir. Aramalara bakanlıktan ve diğer kamu kuruluşlarından gönderilen temsilcilerin yolluk ve yevmiyeleri ile diğer giderleri arayıcı tarafından karşılanır ve peşinen tahsil edilip bir Devlet bankasına yatırılır. Aramalar korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak belirtilen yerler ile tespit ve tescil edilen sit alanları ve mezarlıklar dışında gerçekleştirilir.
Comments