Yabancı Oyuncu Sınırlamasının Türk Futboluna Etkileri
- Ömer ŞANAL
- 12 Kas 2017
- 4 dakikada okunur

Türk liglerinde yabancı oyuncu sınırlaması kalkmalı mı yoksa olmalı mı?
Birbiriyle bağlantılı iki soru daha sormak istiyorum.
Türkiye liglerinde yabancı sınırlaması varken çok mu başarılıydık?
Yabancı sınırlaması varken sayabileceğimiz kaç tane milli başarımız var?
Sayabileceğimiz sadece 2002 Dünya Kupası üçüncülüğü ve 2008 Avrupa Şampiyonası'nda Yarı Final...
Başka?
Bu kadar sene içerisinde sadece bu ikisi…
Öncelikle bu başarılara asla tesadüf demek yada küçümsemek istemiyorum çünkü arkasında çok büyük emekler ve milyonların duaları vardı ama maalesef bu başarıların devamını getiremedik.
Milli takımımızın başarı gösterdiği bu iki turnuvanın biraz detaylarına girmek istiyorum.
2002 Dünya Kupası’nda takımın başında Şenol Güneş’in olmasına rağmen bu başarının arkasında 2000 yılında UEFA şampiyonu olan Galatasaray takımının kurucusu Fatih Terim vardır. O takımın da maestrosu Hagi'dir ve takımdaki tüm oyunculara o özgüveni aşılayan Hagi ve Fatih Terim'dir. O dönemde milli takımın oyuncularının büyük bir çoğunluğu UEFA şampiyonu olan kadrodaki futbolculardır. Bu arada bir parantez açmak istiyorum, bir Fenerbahçeli olarak Fatih Terim'i veya Fenerbahçe dışındaki başka bir takımı ancak yurtdışında bizi gururlandırdığı zaman tutarım. Ayrıca o turnuvada Brezilya dışında başka hiçbir kuvvetli takımla karşılaşmamıştık, ne Almanya ne İtalya ne İngiltere ne İspanya hiçbiri, elediğimiz takımların hepsi kendi ayarımızda takımlardı ve zaten yarı finalde şampiyon Brezilya'ya tekrar yenildikten sonra üçüncü olduk.
2008 Avrupa Şampiyonası da benzer şekildeydi. Elendiğimiz Almanya dışında karşılaştığımız ve elediğimiz tüm takımlar aşağı yukarı kendi ayarımızdaydı. Bu turnuvada da finalist Almanya'yı yenen İspanya şampiyon olmuştu. Bu turnuvayı bizim için özel yapan yaşadığımız şanssızlıklara rağmen son dakikada attığımız gollerle biz bitti demeden bitmemesiydi. Bu durum bize müthiş bir konsantre ve son saniyeye kadar savaşmamızı sağladı, öyle ki elendiğimiz Almanya maçında yediğimiz son dakikada golünden sonra bile gol atacağız inancı vardı hepimizde ama maalesef bu sefer biz bitti demeden bitmişti ve Almanya bizi bu rüyadan uyandırmıştı. Ayrıca bu turnuvada da Fatih Terim faktörünün altını çizmek gerekiyor. Şanssızlıklara rağmen bu havanın yakalanmasında Fatih Terim’in futbolcuları cesaretlendirmesinin çok büyük rolü vardır.
Dediğim gibi amacım kesinlikle bu başarıları küçümsemek değildir. Bu başarılar ülkemin kazanmış olduğu çok önemli başarılardır ve bu mutluluğu bu gururu bize yaşatan emeği geçen ter döken herkesten Allah razı olsun… Üzüntüm ve altını çizmeye çalıştığım konu bu başarıların devamının getirilememiş olmasıdır.
Yabancı sınırlama kalkalı daha 1 yıl oldu ve ilk turnuvada sanki bir sihirli değnek gibi başarı beklentisi oldu hepimizde. Bazı kararlar alınıp uygulamaya koyulduktan sonra doğru sonucu alabilmek için biraz sabredip beklemek, görmek lazım. Ama biz maalesef millet olarak çok sabırsızız, kısa vadede hemen bir mucize olmasını bekliyoruz. Evet başarıya açız, potansiyelimiz de var, hem kulüpler bazında hem de milli takım olarak bazı yarım kalan başarılarımız var ama sabretmeyi bilmiyoruz o yüzden devamını getiremiyoruz, yaşanan olumsuzluklarda hataları düzeltmek yerine her seferinde sil baştan yapıyoruz ve bu sebeple her seferinde en baştan başlıyoruz.
Ligimizde yabancı sınırını genişletilmesi Türk futbolu açısından yapılmış olan en doğru radikal karardı. Sabır konusunda çok eksiğiz, uygulanan bu kararın sahaya yansıması biraz zaman alacaktır fakat sonucunda kesinlikle faydalı olacaktır. Bu düşüncemin sebeplerine değinecek olursam öncelikle kabul etmemiz gerekir ki ülkemizde futbolcu yetiştirilemiyor, biz bunu beceremiyoruz, kaliteli futbolcu yetiştirecek hocaya ve bilgiye sahip değiliz. Altınordu'nun bu konuda biraz katkısı var fakat yine de yetersiz. Çözüm ise bu bilgiyi ithal edip ülkemiz futbolunun temeline yerleştirmektir. Bu konuda kulüplerimize de görev düşmektedir. Özellikle büyük kulüplerimizin bütçelerinin bir kısmını altyapıya ayırmaları gerekmektedir.
Tekrar yabancı sınırlamasına dönecek olursak, yurtdışından başarılı ve kaliteli futbolcuların gelmesi ilk olarak ligimizin kalitesini arttırmaktadır. Bu da bir zincir etkisiyle her sene daha da üstüne konulmasını sağlayarak her sene daha kaliteli bir lig seyretme imkanını sağladığı gibi kaliteli futbolcuların ülkemize daha rahat ve istekli bir şekilde gelmesini sağlayacaktır. Ligimiz kulüplerine transferde istekli olan futbolcu eskisi gibi astronomik rakamlar da istemeyecektir. Kulüplerimiz Avrupa kupalarında bu artan kalite ile kendilerinden daha çok söz ettirecek ve kulüpler bazında başarıyı arttıracaktır. Burada tabi kulüplere de çok büyük bir görev düşmektedir ki şu an için kulüplerimiz bunu başarmaktadır. Ligimizin üç büyük kulübü Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin yanı sıra özellikle Başakşehir ve Antalyaspor takımlarının yapmış olduğu transferler ligimizin seyir zevkini üst düzeye taşımış durumdadır. Başarılı altyapılarda yetişmiş kaliteli futbolcuların takımlarımıza gelmesi ile takım arkadaşları olan Türk futbolcuların da onlarla yarışması kendilerini geliştirmesi açısından birer fırsat olduğu gibi o kulüplerin altyapılarındaki genç oyuncuların da bu kaliteli ayakları kendilerine örnek almalarına olanak sağlayacaktır. Ayrıca ligimizin artan kalitesinde kaliteli futbolcu transferi yapamayan ve Türk futbolcularını oynatan diğer takımlarda da Türk futbolcusu kaliteli takımlara karşı oynayarak kendilerini geliştirecektir. Avrupa futbolundan bir örnek vermek gerekirse, İspanya liginde Barcelona ve Real Madrid'in dışındaki takımlar özellikle bu iki takıma karşı oynaya oynaya geldikleri seviye bizim üç büyük kulübümüzü yenebilecek seviyededir. Sevilya, Atletico Madrid gibi takımlar Türk takımlarımızın Avrupa'da yenmekte zorlandığı takımlardır mesela.
Yabancı sınırlamasının kaldırılması kapsamında transfer edilecek futbolcuların kalitesini üst düzeyde tutabilmek adına bazı kıstasları ve şartların yapılması ve uygulanması gerektiği kanaatindeyim. Özellikle ekonomik açıdan yapılacak bir şartname ile bunun sağlanabileceğini düşünüyorum. Yani belirli bir bütçesi olan, açık vermeyen yani ekonomik açıdan güçlü olan takımların yabancı transferine izin verilmesi hem kendi ekonomileri için faydalı olacaktır hem de ligin kalite kalmasına katkısı olacaktır.
Türk futbolcusuna ne olacak dersek, Türk futbolcusu da ya diğer kulüplerde kaliteli futbolculara karşı oynayarak yada yurtdışına transfer olarak oralarda kendilerini geliştirecektir. Dediğim gibi bu iş bugün yada yarın değil ama uzun vadede kalıcı bir başarı sağlayacaktır. Nasıl ki evlatlarımızı eğitimleri için yurtdışındaki okullara gönderiyoruz aynı şekilde Türk futbolcusu da bir tercih olarak Avrupa'ya gidecek, belki oraların 2.lig 3.lig takımlarında oynayacak ama bu işi bilen insanların elinde bu işi öğrenmiş olacak. İlim fizanda olsa gidip alacaksın, evet eğer ki futbolda bilgi Avrupa'da ise gidip almak gerekiyor. Sonrasında ise zamanla bu bilgi ile yetişmiş başarılar kazanmış futbolcularımız futbolu bıraktıklarında yeni gelecek nesiller için daha doğru bir şekilde altyapılarda ve a takımlarda hocalık ile kulüplerimizde ve federasyonda yöneticilik yapacaklardır. Bakınız basketbolda gurur duyduğumuz Hidayet Türkoğlu bugün basketbol federasyonumuzun başında ülkemiz basketbolunun gelişmesi için çaba sarfediyor.
Yasaklamalarla bir yere gelemeyiz, açılmalıyız, sabretmeliyiz, sabretmeyi öğrenmeliyiz. Birbirimizin kuyusunu kazmak, ayağını kaydırmak yerine destek olmalıyız, yıkıcı değil yapıcı olmalıyız, eleştirilerimizi yaparken yerden yere vurarak değil katkı sağlayacak, ayağa kaldıracak, cesaretlendirecek ve hatta güç verecek şekilde yapmalıyız.
İşin özü; şuanda milli takım için, Türk futbolu için yapılması gereken ekonomik denetim altında yabancı sınırlamasının en azından olduğu gibi kalmasının sağlanmasıdır. Ayrıca belki de önümüzdeki birkaç turnuvaya katılamamayı göze alarak genç, hızlı istekli ve becerikli oyuncularımızdan kurulu bir milli takım oluşturmalıyız. Eğer yabancı sınırlaması tekrar getirilirse kesinlikle bundan daha iyi olmayacaktır.
Comments